Merhaba arkadaşlar. Sizlere içinde adalet, hürriyet, hak, yargılama gibi konuların yer aldığı Dostoyevski ‘den Elif Şafak ‘a birçok ünlü yazarın ellerinden çıkmış ve bir hukukçuya özgün bir perspektif’in temellerini oluşturabilecek 10 kitap derledik. Bu kitaplar bizim beğenilerimize göre derlendi. Umarım sizler de beğenirsiniz
Şimdi sizleri bir fincan kahve alıp bu kitapları incelemeye, dahası okumaya davet ediyorum.
Her Hukukçunun Okuması Gereken 10 Temel Kitap
1. Suç ve Ceza – Dostoyevski
Suç ve Ceza – Dostoyevski
Büyük ihtimal çoğunuzun okuduğu bir kitaptır Dostoyevski‘nin Suç ve Ceza’sı. Yine de ilk 10 listemizde yer vermesek olmazdı. Suç ve Ceza’nın çok kısa bir özetini geçecek olursak, maddi zorluklar yüzünden hukuk fakültesini yarıda bırakan Raskolnikov ‘un, bir tefeci ve kızını öldürmesini ve sonrasında yaşadığı ağır tedirgin ve panik atak halleri ile polise teslim olmasını konu alıyor. Cezasını çekmek üzere Sibirya’ya giden Raskolnikov ‘un hikayesini, Dostoyevski‘nin müthiş kaleminden okumak harika bir his.
Neden Okumalısınız: Hak ve adalet kavramlarının en önemli unsurlarından biri olan vicdan ve vicdan felsefesine mükemmel bir bakış açısı duygusal betimleme ile anlatılmış. İnsanın fiillerinin sonucuna vicdanın verdiği reaksiyon çok güzel işlenmiştir
2. Sineklerin Tanrısı
İnsanları adeta bir deneye sokup bunun sonucunu bizimle paylaşan, insanı analiz eden bir kitaptır. Kitapta Atom savaşı sırasında ıssız bir adaya düşen bir avuç çocuktan ve onların vahşi, insancıl, köken duygularının bu ıssız adada ortaya çıkması Anlatılmaktadır. İnsanlar, yetişkin veya çocukta olsa liderlik duygusundan hiçbir zaman vazgeçmez ve bu lider olma güdüsü işlerin gidişatını, olayların akışını değiştirir.
Neden Okumalısınız: bu kitabı basit bir çocuk hikayesi olarak okumak esere büyük haksızlık olur. Bu kitabın vermek istediği asıl mesaj; insan uygarlığı, yönetim biçimleri, aydınların sorumlulukları, toplumsal sınıflar ve güçler, toplumsal sözleşme, vb. konular üzerine yeniden düşünmektir.
3. Dava – Franz Kafka
Dava – Franz Kafka
Yine klasik kitaplar arasındaki yerini sağlamlaştırmış olan yazar Franz Kafka‘nın Dava romanı ile devam ediyoruz. Kafka, bu romanda Hukuk sistemini eleştiren konulara yer verse de temeldeki amacının yalnızlık, umutsuzluk ve çaresizlik içinde kalan birisinin hayatı anlatılmaktadır. Çok kısa özetine gelecek olursak; kitabın ana karakteri olan K.’nın sıradan ve olağan, bir o kadar da yalnız hayatının, birden değişmesini konu alıyor. Polisler bir sabah ansızın K.’yı tutukluyor ve hiçbir sebep göstermeden yargılanacağı söylerler. Çok da uzun olmayan bu romanda, dava süresince K’nın suçsuzluğunu ispatlamaya çalışması ve başından geçenler anlatılmaktadır.
Neden Okumalısınız: Gerçeklikten biraz uzak ancak bir o kadar da düşündürücü olan bu kitapta; bürokrasinin ve adalet sisteminin karmaşasını mantıksal şekilde yaklaşmaya çalışması ve farklı şekilde yürüyen hukuk mekanizmasının çeşitli yönlerini bulmaya çalışması son derece önemli.
4. Suçlar ve Cezalar Hakkında – Cesare Beccaria
Bir hukukçunun baş ucu kitabı olarak gördüğümüz bir eserdir. Cesare Beccaria’nın bu eserinden sonra hukuk dünyasında birçok değişim meydana gelmiştir Cesare Beccaria’nın akıllara kazınan bu kitabın yazılması 24 ay sürmüştür ve 1765 yılında Fransa’da yayınlamıştır. Eserde, ceza olarak verilen idam ve işkence cezalarının medeniyete ve insanlığa aykırı bulunup bunlar “Barbarlık” olarak nitelendirilmiştir. Bu cezaların kesinlikle kaldırılması gerektiğini savunmuştur nihayetinde ise zamanla bu cezalar kaldırılmıştır. Aynı zamanda “Kanunsuz ne suç ne ceza olur” tezi sonrasında ise hukuka meşruluk ilkesini katmayı da başarmıştır. Eser doğrultusunda hukuk dünyasında yer bulan bir başka ifade de “Yasa ancak açık ve zorunlu olarak gerekliliği beliren cezaları koymalıdır ve bir kimse sadece suçun işlenmesinden önce kabul ve ilan edilmiş olan ve usulüne göre uygulanan bir yasa gereğince cezalandırılabilir.” Şeklindedir. Ayrıca bu ifade şu anda da İnsan Hakları Bildirisi’ndeki yer almaktadır.
Neden Okumalısınız: Hukuk dünyasının temel taşı olan birçok konu bu eser ile birlikte kimlik kazanmıştır. Hukuk’taki hümanizm etkisini arttırıp “Yasakçı Hukuk Yerine Barışçı Hukuku”savunmuştur. Hukuk camiasında hala etkisini sürdüren ve zamanında büyük yankı uyandıran bu kitabın sizlere geniş bir perspektif kazandıracağına eminiz.
5. Bülbülü Öldürmek – Harper Lee
Bülbülü Öldürmek – Harper Lee
Ünlü film To Kill a Mockingbird senaryosu Harper Lee‘nin eserinden alınarak çekilmiştir. Harper Lee bu romanı ile 1961 Pulitzer Ödülü ‘nüde kazanmayı başarmıştır. Harper Lee yazdığı bu ilk romanda “Siyahi” bir kişinin herhangi bir cezası olmadığı halde haksız yere suçlanmasını konu alıyor. Kitaptaki tüm hikaye bir çocuğun ağzından akıcı ve yalın bir dil ile anlatılmaktadır. Kısaca özetleyecek olursak; “Siyahi” bir vatandaşın savunuculuğunu yapması sonucu Avukat Atticus’un toplum tarafından gördüğü baskıyı ve yaşadıkları konu alınmaktadır. Kitabın özetini ayrıca bloğumuzda yayınlamıştık. Buraya Tıklayarak okuyabilirsiniz.
İlgilisine: Kitabın devamı niteliğinde olan yine Harper Lee’nin Tespih Ağacı kitabını da ilgilisine öneririz.
Neden Okumalısınız: İnsan hakları ve eşitlik kavramlarını çok net bir dille kitap içerisinde bulabilirsiniz. İnsanların renk, dil, din, ırk ve benzeri sebepler nedeni ile ayrıştırılamayacağını kitap içerisinde bulabilirsiniz.
6. Ferdinand von Schirach – SUÇ 2 – Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler
Yeni nesil bir kitap olan Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler, tamamıyla gerçek hikayelere dayandırılarak anlatılmış bir romandır. Bir ceza avukatın meslek hayatı boyunca şahit olduğu etkileyici davalardan bahsedilmektedir. Roman içerisinde geçen bazı hikayeleri sizler ile paylamamız kitabı okumanız için yeterince merak uyandıracaktır. Bir lise öğrencisinin “İlluminati” örgütünü incelemesi ve saplantılı bir şekilde uğraşması sonucu ölümle sonuçlanabilecek derece gördüğü işkenceler, bir adamın çantasından 18 adet cinayet fotoğrafı çıkmasına rağmen hiçbir ceza almaması, dokuz kişinin bir kıza tecavüz etmesi ve bu olay sonucunda ceza almamaları kitapta anlatılan bazı davalardandır. Kitap içerisindeki hikayeler biraz da ülkemizde özellikle medya önüne çıkmış olan davaları da hatırlatmıyor değil. Çoğu emsal nitelikte olan bu davalar okumaya değer
Neden Okumalısınız: Bir ceza avukatından gerçek hikayeler romanı, içerdiği davalar, anlatılanların gerçekçiliği ve akıcılığı bizleri bu kitabı listeye eklemeye itmektedir. Ayrıca eser içerisinde zıtlıklara atıf yapılmaktadır. İyi ve kötü, suçlu ve suçsuz kavramları ile kişilerin var olan ahlaki sorumluluklarını çok güzel ifade ediyor.
7. Alfred Adler – İnsanı Tanıma Sanatı
Hukuk ve insan birbirinden bağımsız olarak düşünülemez. Hitap ettiği ve onu var eden nesnenin insan olması bu mesleğin fertlerine ilk olarak insanı tanıma görevi yüklemektedir eğer bunu yapamıyorsa insanı anlamak yükümlülüğündedir. İyi hukukçular tabir-i caizse insanları okuma konusunda hünerli olmalıdır. Her dava; zaman, mekân ve olaydan bağımsız olarak insan temelinde şekillenmektedir. Bu kitabı okumak size insana nasıl bakmanız gerektiğini ve onun zahirine -bilinmeyene- erişme şansını elde etmeniz için bir basamak kazandıracaktır.
Neden Okumalıyız: Yapıt, bireysel psikolojinin en temel ilkelerini ve bunların insanı tanımadaki yerini, ortak yaşamdaki ve kişinin kendi yaşamını kurmadaki değerini açıklama amacı taşımaktadır. Yazar Adler; yaşamın, çağımızda pek de göremediğimiz anlamını, gerçekten de bir ressam gibi ince ince çizerek ortaya koymaktadır
8. Platon – Devlet
Platon’un en ünlü eserlerinden birisi olan “Devlet” adlı bu eserde, Platon felsefe ilkelerini siyasi olgulara uygulayarak “soyut siyasi teorilerin” temellerini atmıştır. İlk bakışta sadece doğrunun doğası araştırılıyor gibi görünmekte ancak ilerledikçe Platon; ideal devlet ütopyası ile sosyoloji, etik, felsefe psikoloji ve eğitime dair pek çok konuya ayrıntılarıyla değinmektedir. Gerçeğin tabiatı ve “İdealar Teorisi” üzerine yazdığı en önemli metinler de, yine bu eserde karşımıza çıkmaktadırPlaton öğretmeni ve arkadaşı olan Sokrates’i infaza götüren Atina demokrasisini keskin sözlerle eleştirmiştir. Platon’un bu yapıtını okuduktan sonra, Sokrates’in günümüzde hala önemini ve geçerliliğini koruyabilen nadir düşünürlerden biri olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz.
Neden okumalıyız sorusunun cevabını da verdiğimizi düşünüyorum.
9. Tahsin Yücel – Gökdelen
“Yargının özelleştirilmesi için girişimler başlatılır. İlk adım medyadan güçlü bir destek bulmaktır. En etkili gazete Küre’dir. Küre’nin “en yapay, en saçma sorunları bile güncelleştirip kitleye mal etmekte üstüne yoktu, arada bir konuları saptırarak iktidarlara yardımcı olur, arada bir de saldırıya geçerek kitleyi arkasına alırdı, ama birtakım önemli sorunların üzerinde inatla durarak çözüme kavuşturulmalarında belirleyici bir işlevi yüklendiği de olmaz değildi.”
Kendinize kimin avukatı olduğunuzu sorduysanız eğer Amerikan filmlerinde Jüriye karşı süslü ve inandırıcı savunmanızı çoktan yapmış; Suits Dizisindeki Harvey Specter gibi Tom Ford marka 2500 Dolarlık takım üzerinizdeyken ofisinizin bulunduğu Gökdelen’den yarattığınız şehre bakıyorsunuzdur. Gözlerinizi açın ve gerçeklere dönelim. Bu heyula Türkiye’de yüzde birlik bir azınlığının gerçekliği. İşte bu heyulanın gerçek yüzünü görmek istiyorsanız bu romana hapsolup çıkamayacaksınız.
10. Victor Hugo-Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Romanda anlatıcı mahkumdur. Beş hafta önce idam cezasına çarptırıldığını öğrenir ve bu beş hafta içinde ölümü kabullenmeyi, bununla başa çıkmaya uğraşır. Aslında okuyucu kitabı okudukça kendini mahkumun yerine koyar ve yaşadığı her duyguyu kendi yaşıyormuşçasına hisseder. Bu da Victor Hugo’nun kaleminin gücüdür. Kitapta, Hugo’nun eleştirdiği ki mahkumun da sonunda “Ah! Sırtlan çığlıkları atan halk!” diyerek belirttiği şey, o zamanki insanların bu idam olaylarını bir panayır olayına çevirmeleri ve bundan zevk almalarıdır. Ki zaten yazar da romanda bahsi geçen Grene Meydanı’nda böyle bir olaya tanık olduktan sonra bu eseri yazmaya karar vermiştir. Victor Hugo, idam gerçeğini daha yirmi altı yaşındayken kavramıştır. Giyotini ise, devrimlerin yok edemediği kaide olarak nitelendirmiştir